Erkek Kısırlığı

Erkek Kısırlığı Nedir, Tedavisi Var mı?

Kısırlık; 12 ay veya daha uzun süreli düzenli korunmasız cinsel ilişkiden sonra hamileliğin oluşamaması olarak tanımlanabilir. Eşlerden biri veya her ikisi de çiftin üreme sorunlarına katkıda bulunabilirken, erkek kısırlığı birtakım değerlendirme ve tetkiklerden sonra teşhis edilebilen klinik tanılardandır. Onaylanmış bir teşhis sonrasında erkek kısırlığı tedavisi hakkında planlamalar yapılabilir ve çoğu durumda olumlu sonuçlar alınabilir.

Sıkça Sorulanlar

Erkek kısırlığı, bir erkeğin çeşitli problemler neticesinde hiç sperm üretememesi ya da kadın tarafından üretilen yumurtayı döllemek için yeterli kalitede spermin bulunmaması durumudur. Kısırlık vakalarının yaklaşık %40’ının erkek faktörü nedeniyle meydana geldiği bilinir.

Erkek kısırlığı sorunları, genellikle sperm kaynaklı olarak geliştirmektedir. Bir erkeği infertil yapan etkeni daha iyi anlamak için erkek üreme sisteminin temelleri anlaşılmalıdır.

Erkek üreme sistemi penis, skrotum ve testislerden oluşur. Penis, cinsel ilişkide kullanılan ana organdır. Fonksiyonu ise, spermi kadın üreme sistemine iletmektir. Penis içerisinde, mesanede başlayan ve penisin uç kısmına dek uzanan üretra tüpü bulunur. Üretra, hem idrarı hem de spermi vücut dışarısına taşımakla görevlidir. Bu nedenle, üriner ve üreme sistemlerinin bir parçası olarak kabul edilmektedir.

Erkeğin cinsel olarak uyarılmasıyla birlikte penise olan kan akışı artarak ereksiyon sağlanır.  Testislerde üretilen semen üretradan geçer, yaklaşık 150 milyon sperm hücresi penisten rahim ağzına iletilir. Çok sayıda sperm hücresine olsa dahi, tüm koşullar uygun olduğunda bu hücrelerden sadece biri verimli bir yumurtaya ulaşacaktır.

Erkeğe bağlı olarak gelişen kısırlık vakarının en yaygın nedenleri şöyledir:

  • Varikosel: Testisler bulunan damarların anormal olarak büyümesi kısırlığının en yaygın nedenidir ve düşük sperm üretimine, düşük sperm kalitesine neden olabilir.
  • Sperm morfolojisi: Spermin şekli ve büyüklüğü, spermin yumurtayı dölleme yeteneğini etkileyebilir.
  • Azospermi: Azospermi, menide sperm bulunmaması ile tanımlanan bir durumdur. Vücudun sperm üretmediği anlamına gelebilir.
  • Oligospermi: Oligospermi, sadece minimum miktarda spermin üretildiği bir durumdur.
  • Düşük sperm motilitesi: Spermin, yumurtasına hücresine ulaşmasını ve nüfuz etmesini zorlaştıran bir etkendir.
  • Kromozomal nedenler: Kallmann ve Klinefelter sendromu gibi sperm üretimini etkileyen kromozomal veya genetik koşullar, spermde konsantrasyonun düşük olmasına yol açacaktır.
  • Hormonal problemler: Testosteron veya diğer hormonal sistemlerde oluşan dengesizlik sperm kalitesini etkileyecektir. Hipogonadotropik hipogonadizm de hormonal problemlerin ilk sırasında yer almaktadır.
  • Retrograd ejakülasyon: Ejakülasyon esnasında spermin dışarıya iletilmesini engelleyen bir bozukluktur.
  • Kanser tedavileri: Tedavi olarak uygulanan radyasyon veya kemoterapi prosedürleri, spermlerdeki nitel ve nicel özellikleri etkileyebilir.
  • Çevresel faktörler: Testislerin aşırı sıcaklığa maruz kalması, zararlı alışkanlıklar, bazı ilaçlar, toksik maddeler, stres, sağlıksız beslenme ve obezite; erkek üreme sistemleri için zararlıdır.

Erkeklerde kısırlık, birkaç farklı değerlendirmenin sonucuna göre teşhis edilebilir:

  • Fiziksel inceleme: Penis anatomisi, testis ve epididimal özellikler, vas deferensin varlığı, varikosel teşhisi, rektal muayene ve boy-kilo oranı gibi diğer fiziksel özellikler; kısırlık teşhisinde değerlendirilmesi gereken ilk aşamadır. Fiziksel inceleme sonucunda tespit edilen anormalliklerin birçoğu cerrahi yöntemlerle ve birtakım önlemlerle giderilebilir.
  • Hormonal inceleme: Minimum değerlendirme, serum folikül uyarıcı hormon (FSH) ve testosteron seviyelerinin ölçülmesini içerir. Düşük testosteronu olan hastalarda, luteinize edici hormon (LH) ve prolaktin dahil olmak üzere daha hormonun araştırılması önerilir. Bu hormonlar arasındaki ilişki, çoğu durumda anormalliğin kaynağının belirlenmesini sağlar.
  • Semen analizi: Semen analizi kısırlık teşhisindeki en önemli tetkiktir. Kesin bir sonuç elde etmek için sperm örneğinin doğru şekilde toplanması çok önemlidir. Analiz öncesinde iki ila üç gün cinsel yoksunluk önerilir. Daha kısa dönemler sperm sayısı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilirken, daha uzun aralıklar hareketliliği etkileyebilir. Toplama, doğrudan steril bir kaba yapılmalıdır. Normal sonuçları olan hastalarda, tek bir test yeterlidir. Ancak, anormal sonuçlar mevcutsa tekrarlanan bir semen analizi önerilir.

Erkeklerde kısırlık tedavisi, yapılan teşhis değerlendirmelerin sonucuna göre uygulanmalıdır. Başlıca tedavi yöntemleri şöyledir:

  • İlaç tedavisi: Düşük testosteron düzeyleri mevcutsa doğurganlığı artırmak için gonadotropin enjeksiyonları önerilebilir. Bu tür ilaçlar, vücudu testosteron salgılamak ve sperm üretmek için tetikleyecektir. Retrograd ejakülasyon probleminde de, mesanenin açıklığını kapatmaya yardımcı olmak için psödoefedrin gibi ilaçlar reçete edebilir. Ereksiyon yoksunluğunda ise sildenafil, tadalafil veya alprostadil içerikli ilaçlar yardımcı olacaktır.
  • Cerrahi yöntemler: Semende spermin bulunamaması, genellikle spermleri testislerden penise taşıyan tüpte oluşan tıkanıklıktan kaynaklanır. Buna obstrüktif azospermi denir. Tıkanıklığı gidermek ve doğurganlığı iyileştirmek için cerrahi yöntemler mevcuttur. Tıkanıklığın giderilememesi halinde ise, spermlerin doğrudan testistlerden veya epididim bölgesinden elde edilmesine olanak sağlayan cerrahi sperm toplama seçenekleri değerlendirilebilir. Varikosel probleminde de genişleyen damarların onarılmasıyla birlikte sperm kalitesinin artması beklenir.
  • Yardımcı üreme teknikleri: Kısırlığa neden olan probleme bağlı olarak birkaç farklı teknik uygulanabilir.
  • Aşılama (IUI): Erkek kısırlığı tedavisi için geliştirilen bu yöntemde, aşılama yöntemiyle sperm doğrudan kadının rahmine yerleştirilebilir. Bu esnada kadının yumurta üretimini desteklemesi için, yumurtalıkları tetikleyen ilaçlar alması gerekebilir.
  • Tüp bebek tedavisi (IVF): Kadının yumurta hücrelerinin laboratuvarda sperm ile döllendirilmesinden sonra oluşan embriyoların rahime iletilmesini içerir. Bir veya daha fazla embriyo rahmine aktarılır ve hamileliğin oluşma oranı yüksektir.
  • İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI): Erkek kısırlığı problemleri için geliştirilmiş, tüp bebek tedavisinin bir prosedürüdür. Sperm hücrelerin her bir yumurtaya enjekte edilmesiyle embriyoların oluşturulması amaçlanır. Düşük sperm sayısı varsa mikroenjeksiyon önerilir.

Ayrıca Bakanlığın sayfasını inceleyebilirsiniz


Bizi Arayın